9 Mart 2009 Pazartesi


DİJİTAL YAŞAM KATMANLARI
(Soner Tire’nin resimleri üzerine)

Hergün, yeni görüntüler yaşantımız içerisinde yerini almaktadır. Kimi görüntüler iz bırakıp belleğimizde oluşurken; kimileri ise, etki ya da tepkiyle uygun ortam ve zamanda imgelerle ortaya çıkarlar. Böylece “görsel katmanlar” beynimizde yerini oluştururlar.
Bütün sanatların temelinde yer alan “oyun” ya da “oyunlaştırma” kavramı; günümüz teknolojisiyle gelişmiş olan dijital süreçte de, bir olgu olarak heyecan verici, şaşırtıcı ve doğanın yeni formlarının dinamik bir biçimde ele alınmasını sağlar. Sanatın başlangıç döneminden bugüne kadar, teknolojinin olanaklarıyla sınırlarının ötesinde oyunlaştırma, kişiye özgü yaratma özgürlüğü verir. Bu özgürlük, sanatçının (yaratıcı yeti) denetiminde olan teknolojinin ötesine geçerek; taklit edileni değil, sanatçı duyarlılığı, heyecanı, kültürü ve sezgisiyle dijital görüntü yaratmanın sanatsal buluşlarını görselleştirerek, sanatsal yaratıma dönüştürür. Günümüz çağdaş sanatçıları da, bu özgürlüğe kayıtsız kalmadan; internetten doğan dijital kültürle, dijital tekniklerin olanaklarını kullanarak, kendi yaratım süreçlerini oluştururlar.
Teknolojik gelişmelerin büyük bir hızla değişimiyle, 21. yüzyılın sanat dünyası sanatsal üretimlerin oluşumunda ve yaratımında bilgisayarların etkisinde kalmış, dolayısıyla gerçeğin anlamı, içeriği ve algısı da değişime uğramıştır. Sanal gerçekliğin getirdiği yeni hafıza biçimi, insanın belleğinin yardımıyla, oyunlaştırılan yaratımıyla, yeni yaratım biçimlerini ortaya çıkarmıştır. Böylece dijital sanat, diğer sanat disiplinlerini de değişime uğratarak, etkileşimle yeniden üretimlerinin sorgulamalarına farklı anlamlar yüklemiş ve disiplinlerarası üretimlerde yenilikler oluşturmuştur.
Günümüz genç çağdaş sanatçılarından Soner Tire de, sergisinde yer alan eserlerini “dijital sanat” çalışmalarıyla oluşturmuştur. Sanatçı dinamik yeni üretim olanaklarıyla, sanatsal özgün yaratımlarında dijital teknolojiyle yakınlığı ve sanatsal dönüşümdeki şaşırtıcılık, duyarlılık ve duygululukla kendine özgü bir dil oluşturmuştur. Çok katmanlı görsel olayları ve kavramları kontrol eden sanatçı; duyuşsal, algısal ve ussal yapılarda görüntü oluşturma sürecini yerine getirerek, gerçekliği kendi dünyasında yorumlayıp, çalışmalarını sanatsal olarak görselleştirmiştir. Sanatçı, sergide yer alan çalışmalarında yaşamla bağ kuran ve zamanın tanıklığını yapan, kimi zaman da geleceği düşleyen bir olguyu görselleştirmektedir.
Sanatçının etkilendiği kültürel katmanlar; görsel katmanlara geçişinde kullanılan ve çağrışımlarla anlamlandırılan kurmaca biçimler, dijital kolajlamalarında izleyeni düşündürterek hayatla bağ kuracak göstergeleri, samimi bir biçimde kompozisyonlarında yer alır. Lekesel kolaj katmanlarının arasından gelen ışık, yüzeyde devingenliğin yanı sıra, gizemli bir yaşama serüven oluşturur. Resimlerinde, alegorik çağrışım oluşturan biçimler (denizatı, pusula, koniler, tank…) kullanılmıştır. Kompozisyonlarında, boya resminde kullanılan, akıtma ve damlatmaların, ustalıkla resimsel düşünme biçimi içerisinde, dijital yolla kişisel peyzajlarını yaratmaktadır. Gerçek hayattan ele alınan fotoğraf görsellerinin; simülasyonlarla, dışavurumcu bir anlayışın kendi düşsel dünyasına nasıl dönüştüğünün, düşünme biçimini de betimler.
Sanatçı, “kırık dökük” başlıklı sergisinde; teknolojik zekânın sanatsal zekâ bileşkesiyle oluşturulmuş büyük boyutlu tuval resimlerinde, boya resminin pentür ustalığı disiplinini büyük bir emekle dijital ortamda kullanarak, “teknik insandır” deyişini resimsel düşünme biçimi ile izleyicisine yeniden anımsatır. Günümüz gerçekliğine yeni bir bakış açısıyla ve kavramıyla; zamanın, mekanın ve insanın yeniden keşfine, kendine özgü sanatsal bir dille yolculuğa davet eder.


Muzaffer Tire
26 Şubat 2009

Sergi: 13-28 Mart 2009
Yer : Altan Sanat Galerisi, Adana